Cem Yılmaz Kimdir? 23 Nisan 1973 tarihinde İstanbul'da doğdu. Aslen Sivas'lıdır. İlköğrenimini Mehmet Akif İlkokulu’nda tamaml...

Nedir?

Cem Yılmaz Kimdir?

23 Nisan 1973 tarihinde İstanbul'da doğdu. Aslen Sivas'lıdır. İlköğrenimini Mehmet Akif İlkokulu’nda tamamladı. Ortaokulda Bahçelievler Kazım Karabekir Ortaokulu'nu, sonrasında da Etiler Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yönetimi bölümünü bitirdi. [1]

Karikatüre olan ilgisi ve yeteneği sayesinde üniversite yıllarında Leman isimli mizah dergisinde çalışmaya başladı. İlk gösterisini dergide çalıştığı yıllarda, Leman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Sonrasında Beşiktaş Kültür Merkezi’nde sahne almaya başladı ve burada düzenlediği gösteriler ile adını duyurmayı başararak günümüze kadar toplamda 4.000'den fazla kez sahneye çıktı.

1998'de Her Şey Çok Güzel Olacak isimli filmle sinema sektörüne adım attı. İçlerinde Türk Sineması’nın en sevilen filmleri arasına girmiş olan G.O.R.A., Hokkabaz ve Yahşi Batı gibi yapımların da bulunduğu 10 filmde rol aldı ve 3 filmde seslendirme sanatçısı olarak çalıştı. [2]

Sinema alanındaki çalışmalarının yanı sıra sahne gösterilerini de devam ettirdi; her biri kapalı gişe oynayan 4 ayrı stand up gösterisi gerçekleştirdi, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası işbirliği ile özel konserler kapsamında orkestraya 2 kez şeflik yaptı ve üniversite ziyaretlerinin birleşiminden oluşan bir DVD çıkardı. [3]

Kariyeri boyunca birçok markanın reklam yüzü oldu, aralarında Panasonic, Opet, Türk Telekom, Türkiye İş Bankası, Doritos gibi büyük markaların yer aldığı firmalar için başarılı reklam kampanyalarına imza attı. Karikatürlerinin yer aldığı bir kitap ve 3 filminin senaryolarının kitaplaştırılmış hali de okurların yoğun ilgisini çekti. [4]

“Sadri Alışık Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”[5], “ 4.Yeşilçam Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”[6] ve “Brussels Uluslararası Bağımsız Film Festivali En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”[7] gibi ödüllerin de dahil olduğu çeşitli ödüllere layık görüldü.


2014'de StandartCY adlı gösterisiyle son baharda Amerika turnesine çıkmıştır.




Kenan İmirzalıoğlu Kimdir?

(d. 18 Haziran 1974, Ankara), Türk oyuncu ve eski modeldir.

Ankara ilinin Balâ ilçesine bağlı Üçem köyünde doğan Kenan İmirzalıoğlu, 12 yaşına kadar köyde yaşadı. Soyu Akkoyunlu Uzun Hasan'a dayanan İmirzalıoğlu orta ve lise öğrenimini Ankara’da teyzesinin yanında tamamladı. Yüksek öğrenimini ise İstanbul’da Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’nde tamamladı

1997 yılında Best Model of Turkey'nin elemelerine katılıp ve 4000 kişinin arasından ilk 20'ye seçilmiş, sonra da Türkiye Finalinde birinci seçilmiştir. Daha sonra birinci olduğu için Best Model of The World'e katılmış, birinci olmuş ve ilk defa bir Türk Erkeği Best Model of The World olmuştur.

Deli Yürek adlı dizide canlandırdığı Yusuf Miroğlu karakteriyle yıldızı parladı. Alacakaranlık adlı dizide Uğur Yücel ile başrol paylaşmıştır. Yazı Tura adlı filmde rol almış ve Acı Hayat dizisinde Selin Demiratar ile başrol paylaşmıştır. 2008 yılında Kabadayı adlı filmde Şener Şen ve Aslı Tandoğan ile başrol oynamıştır. Son Osmanlı Yandım Ali adlı filmde ise Cansu Dere ile başrol paylaşmıştır. 2009 yılında Ejder Kapanı adlı filmde Uğur Yücel ve Berrak Tüzünataç ile başrol. 2009'da başlayan Ezel adlı dizide Cansu Dere, Yiğit Özşener, Barış Falay, Berrak Tüzünataç, Tuncel Kurtiz ve Haluk Bilginer ile başrol paylaşmıştır. 2012'de Osman Sınav'ın Yönetmenliğini üstlendiği Tuğçe Kazaz ile Başrollerini paylaştığı Uzun Hikaye adlı Sinema Filminde oynamıştır. 2012 de başlayan Karadayı adlı dizide Bergüzar Korel ile başrol oynamakta ve halen devam eden dizide Mahir Kara karakterini canlandırmaktadır.

2012'de yeni dizisi için 4.000.000$ alarak Türkiye'de bir dizi oyuncusu için en yüksek ücreti aldı.

Beyazıt Öztürk Kimdir?

1969 Bolu doğumlu olan Beyazıt Öztürk, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu.
Galeri için tıklayın
Okurken radyoculuğa heves etti ama, ona "sen 'r'leri söyleyemiyorsun, en iyisi mi sen hiç konuşma sadece program hazırla" dediler. Buna rağmen Beyazıt şansını denedi ve program sundu. "Beyaz" ismini ilk olarak arkadaşlarıyla birlikte "Gına" isimli siyasi içerikli bir mizah dergisi çıkarırlarken kullandı. Eskişehir'de geçirdiği 7-8 aylık dönem içinde iki heykel, iki seramik, bir karikatür sergisi açtı ve bir karma seramik sergisine katıldı. Radyoculuğa Eskişehir'de başladı.

Eskişehir'den İstanbul'a uzanan şöhret yolu böylece açılmış oldu.

İstanbul'da Klas Fm'den gelen teklif üzerine bu mesleğe profesyonel olarak giriş yaptı. Number One TV'de ve Kanal 6'da çeşitli televizyon programları, Kanal D ve Star televizyonlarında Beyaz Show, TRT'de 5+1 Şans Topu sunuculuğu, Kanal D'de Aileler Yarışıyor yarışması sunuculuğu, Best FM ve Radyo D'de radyo programları yaptı. Konuk oyuncu olarak yer aldığı "Dansöz" filmi dışında "Nihavent Mucize" adlı sinema filminde, "Biz Size Aşık Olduk" ve "Karım ve Annem" adlı televizyon dizilerinde rol aldı.

Beyaz'ın gelmiş geçmiş en iyi 10 tiplemesi

Çeşitli reklam ve kliplerde de yer alan Beyazıt Öztürk, Aktüel Dergisi'nde "Kardan Adam" başlığı altında köşe yazıları yazdı. Talk Show'u kendisine pek çok ödül kazandırdı.

Beyaz "r" özürlü bir sunucu, şovmen ve türkücü ama aynı zamanda çapkın da… Sürekli sevgili değiştirmesiyle ve annesine olan düşkünlüğüyle tanındı.

Standup'ı deneyen ve bu konuda da ülkenin ilk üçü arasına giren Beyaz sinemada da şansını denedi ve Türkan Şoray'la "Nihavent Mucize"de başrolü paylaştı.


Filmleri (7)
Film Adı, Yılı, Karakter Adı
Nihavend, Mucize, 1997
Dansöz, 2000, Taksi Şoförü
Sır Çocukları, 2002, Beyaz
Biz Size Aşık Olduk, 2002, Cem
Karım ve Annem, 2004, Levent
O Şimdi Mahkum, 2005, Beyaz
Karagöz ile Hacivat Neden Öldü?, 2005, Hacivat


İş Bulmanızı kolaylaştırmanın yolları:

İş bulmanın en kolay 10 yolu
Bir laf vardır, 'Birşeyi çok istersen yaparsın' derler. Zaman zaman iş değişikliğiyle ilgili kara kediler
aklınızı karıştırabilir. Eğer gerçekten iş değişikliği istiyorsanız kendi isteğinize uygun yeni bir iş
eninde sonunda bulursunuz. İşte size iş kolay iş değiştirmenin 10 altın kuralı!
1. Ne istiyorsunuz?
İnsanoğlu doğası gereği hayatındaki her yenilik öncesinde tedirgin ve endişeli olur. Ama eğer
hayatınızı değiştirmenin vakti geldiyse de vakit kaybetmenin de çok anlamı yok. Kariyer
yöneticisi Sarah Berry, 'Kararlı olun ve kesin adımlar atın' diyor. Öncelikle kendinize niçin iş
değiştirmek istediğinizi sorun. Para için mi yoksa statü değişikliği için mi? Bir de kuşkusuz nasıl
bir ortamda çalışmak istediğinizi sorgulayın!
2. Vizyonunuzu genişletin!
Yeni bir iş hayalini kurmak zor iştir. İnsana pek güven veren bir his yaratmaz. İnsanlar genelde
bulundukları ortamdaki duruma hakimdir. Kendi sınırları dışındaki sınırları pek bilmezler.
Çalışanlar yeni transfer yeteneklerine daha açık olmalılar.
3. Antenleri açın!
Çevrenize, eşinize, dostunuza iş değişikliği yapacağınızı bildirin. Antenleriniz sürekli açık olsun.
Konferanslarda ve iş toplantılarında tanıştığınız insanlarla kontağa geçin. İnsan kaynaklarında
çalışan eşinize dostunuza mutlaka iş aradığınızı söyleyin. Nereden ne geleceğini önceden
bilemezsiniz...
4. CV'nizi renklendirin!
Sarah Berry, CV'nin iş bulmadaki hayati öneminin iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyor. Bazı
CV'lerin alt alta sıralanmış sıkıcı maddelerden oluşan bir yazı dizisi olduğuna dikkat çeken Berry
'Sıkıcılıktan kaçının!' diyor ve CV'lerin kişileri satan bir vitrin olması gerektiğini söylüyor.
5. Farklı kaynaklara başvurun!
Gazetelerin iş ilanları köşesini sürekli takip edin. İnternet de bu işi için uygun bir ortam. Bazı
şirketlere ve kurumlara da direk olarak gidin ve konuşun. ÇOk daha etkili olur.
6. İş bulma kurumlarına başvurun!
Türkiye'de çok yaygın bir sistem olmasa da yine de uygulanabilecek bir yöntem. İş bulma
kurumlarının küçük işletmelerle bağlantıları güçlüdür. Bu bağlantılardan yaralanabilirsiniz.
7. Başvurularınızı özenle seçin!
Kesinlikle laf olsun diye CV göndermeyin. Sadece gerçek anlamda size uyan veya başka bir
deyişle gerçekten şansınızın olduğu şirketlere yönelin. Boşu boşuna zaman harcamayın. Kendi
deneyimlerinizin çok dışında bir iş edinirseniz işe girme şansınız çok düşük olabilir. Kendinizi
olduğunuzdan farklı göstermek zorunda kalabilirsiniz. Bu da ileride başınıza büyük dertler açar.
8. Kendinize güvenin!
Özellikle iş görüşmesine gittiğinizde ürkek ve güvensiz bir duruş sergilemeyin. Sorulan soruları
düzgün ve çok yönlü yanıtlayın. Ama sadece soruları cevaplamakla yetinmeyin siz de soru sorun.
işin incelikleri ve detatylarıyla ilgilendiğinizi gösterin.
9. Feedback isteyin!
Her 'hayır' 'evet' e ne kadar yakın olduğunuzu gösterir. Eğer işe kabul edilmediyseniz mutlaka
şirketten size feedback olabilecek birtakım bilgiler alın. Neden kabul edilmediğinizi öğrenin!
10. Sabırsız olmayın!
İş bulma süreci çok kolay bir süreç değildir. Aylar bile sürebilir. Sabırsız olmayın...

Zayıflamanın Yolları: (Diyet Önerileri)


Göbek eriten ve yağ yakan diyet... Kadın ve erkeklerin en büyük sorunları arasında yer alan kilo sizin için kabusa dönüşmeden önlemini almalısınız. Kışa veda, yaza merhaba dediğimiz şu günlerde Uzman Diyetisyen Tuğçe Altan Bahçe'nin göbek eriten diyetini mutlaka dikkate almalısınız. Göbek çevrenizdeki yağları doğru besin seçimi ve uygun diyet programı ile göbeğinizi eritmeniz mümkün. Diyetisyen Tuğçe Altan Bahçe, Mynet Kadın okuyucuları için bölgesel yağlanmayı azaltan besinleri ve göbek eriten diyet programının ipuçlarını veriyor. Bel çevrenizdeki yağlanma, troid hastalıkları, insülin direnci,diyabet, hipoglisemi gibi pek çok sağlık sorunundan dolayı oluşur; fiziksel hareket azlığının ve yeterli–dengeli beslenme programı uygulanmaması sonucunda da artar. Bölgesel kilo artışı ile oluşan göbek çevrenizdeki yağları doğru besin seçimi ve uygun diyet programı ile azaltabilirsiniz. Posa oranı yüksek besin seçimi de göbek çevrenizdeki yağların azalmasını sağlar. Sindirim sisteminizin sağlıklı çalışması, bölgesel ödemi azaltacak besin ve içecek tercihleri de göbek çevrenizde hissetiğiniz şişkinliğinizi dengeler.
Bölgesel yağlanmayı azaltan besinler:
• Ispanak
• Yeşil çay
• Lahana
• Yoğurt
• Elma
• Yulaf
• Tarçın
• Mercimek
• Elma sirkesi
Göbek eriten diyet programı
Kahvaltı
2 su bardağı limonlu su
1 adet haşlanmış yumurta beyazı
2 yemek kaşığı lor peynir
½ çay kaşığı pul biber
2 adet etimek
1 kase maydanoz salatası
Ara öğün
2 su bardağı limonlu su
2 dilim ananas
1 fincan yeşil çay (şekersiz)
Öğle yemeği
2 su bardağı limonlu su
1 kase semizotu salatası (1 tatlı kaşığı elma sirkeli)
5 yemek kaşığı zeytinyağlı kabak yemeği (susuz)
Ara öğün
2 su bardağı limonlu su
1 adet dilimlenmiş tarçınlı elma
1 su bardağı az yağlı yoğurt
1 fincan mate çayı
Akşam yemeği
2 su bardağı limonlu su
100 gram kekikli ızgara hindi göğüs eti
1 kase enginarlı lahana salatası (1 tatlı kaşığı elma sirkeli)
Ara öğün
2 su bardağı limonlu su
7-8 adet badem (çiğ–tuzsuz)
1 fincan yaseminli ıhlamur çayı (şekersiz)
Göbek yağları estetik bir sorun olmanın ötesinde sağlığımız için de ciddi tehlikeler yaratır. Yapılan araştırmalar göbek bölgesi yağlarının diyabet, kolestrol, tansiyon, kalp rahatsızlıkları, metabolik sendrom gibi hastalıklara yakalanma riskini oldukça arttırdığını ortaya koyuyor. Metabolizmanın yavaş çalışması, vücuttaki hormonal değişiklikler, genetik faktörler ve stres, göbekteki yağlanmanın en önemli nedenleri arasında gösterilmektedir.
Diyet; fazla kilolarından kurtulmak için yapılan rejim ya da bir beslenme programıdır. Bir diyetisyene başvurularak diyet yapılması vücut sağlığı açısından daha uygundur, aksi takdirde yapılan yanlış diyetler kalıcı rahatsızlıklara neden olabilir. İdeal kiloya sahip olabilmek için uygulanacak sağlıklı beslenme programının yanı sıra yapılacak fiziksel aktivite büyük önem taşımaktadır. Günlük kalori alımının kısıtlanması, obezitenin tedavisinde en uygun yöntemlerden birisidir. Ancak bu amaçla kontrolsüz olarak kullanılan ve kısa sürede hızlı ağırlık kaybını hedefleyen ilaçlar ile çok düşük kalorili, bilimsel olmayan diyet programları vücuda zararlı, çeşitli komplikasyonlara ve hayati tehlikeye neden olabilirler. Dengeli beslenmeyi bozacak şekilde belirli besinlerin beslenme listesinden çıkartılması vücut için gerekli bazı mineral, vitamin veya esansiyel yağ asitlerinin yeterince alınmamasına bağlı eksikliklere yol açabilir. Yine gereksiz yüklenmeler veya enerji içecekleri ile vücutta zararlı olabilecek bazı birikimlere yol açmak olasıdır. Beslenme ile insan vücudunda meydana gelebilecek değişimlerden bazıları şunlardır; sinirlenme, terleme, ishal, kabızlık, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, hıçkırık, kalp çarpıntısı, tansiyon düşmesi veya yükselmeleri vb.

Ekolojik pazar - Ev yapımı temizlik malzemeleri - Evde deterjan nasıl yapılır?

Ev yapımı zehirsiz temizlik malzemeleri
Zehirli maddeler kullanmadan EVDE TEMİZLİK:

Evde sizi ve doğayı kirletmeyen temizlik malzemeleri hazırlayabileceğinizi biliyor musunuz?www.bugday.org  adresinden aldığım tarifleri sizinle de paylaşmak istedim...

Artık hiçbirimiz anneannelerimiz gibi evi süpürmüyor, çamaşırı küllü sularla yıkayıp güneşte kurutmuyor, yerleri arap sabunuyla fırçalamıyoruz. Buna vaktimiz yok. Temizlik için "hoş kokulu", "beyazdan daha beyaz yapan", "iz bırakmadan pırıl pırıl yıkayan", "mikroplardan arındıran" yardımcılarımız var. Ancak evimizi, eşyalarımızı, giysilerimizi ve yediğimiz yemeğin artıklarını temizlerken (!) bedenimizi, suyu, toprağı, havayı, doğal ortamları nasıl kirlettiğimizin farkına varmıyoruz.

Oysa çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden temizlik maddeleri yerine ev temizliği konusunda çevreye karşı sorumlu pek çok seçenek bulunuyor. Buğday Dergisi olarak derlediğimiz doğal temizlik maddelerinin çoğu modern, sentetik karışımların, doğal döngüye saygı ön planda tutularak hazırlanmış versiyonları. Ayrıca bu tarifler işinizi istediğiniz şekilde göreceği gibi, size tasarruf yapma olanağı da sağlıyor.

İtiraf edelim ki çoğumuz, ev temizlemek, ovmak ve yıkamaktansa başka bir iş yapmayı tercih ediyoruz! Acaba, vaktimiz olmadığı için mi bulaşıkları elde yıkamıyor, işi makinalara bırakıyoruz, yoksa makinalar, gerekli kimyasallar, elektrik ihtiyacı ve benzer tercihlerimiz yüzünden mi her şeyin daha doğal olanına vaktimiz yok?

Üreticiler, önemli bir çoğunluğu evlerinin "tertemiz", "dezenfekte edilmiş", "mikropsuz" olması gerektiğine inandırmak konusunda son derece başarılı olmuşlar ve bunu yapabilmek için gereken ürünleri satmayı sürdürüyorlar: Tuvalet ve fırını temizlemek için asit, banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış petrol ürünleri, çamaşırlarımızı beyazlatmak için klor ve yalnızca evlerimizi temiz tutmak için çeşit çeşit diğer zehirli kimyasal maddeler...

Günlük yaşamda kullandığımız ürünler 55 bin’in üzerinde kimyasal çeşidi içeriyor ve her yıl bunlara binin üzerinde yenisi ekleniyor. Birçoğu ise yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi olmadan piyasaya sürülüyor.

Bu ürünlerin büyük kısmı doğrudan kanalizasyona akıp sonunda da su sistemlerimize karışıyor. Sözünü ettiğimiz kimyasallar, sonunda "fazla yüklenme" olasılığı yaratarak vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma düzeyine ulaştığında çeşitli hastalıklara yol açıyor. (Kronik yorgunluk sendromu, alerjiler, karaciğer sorunları, lenf kanseri gibi.)

Evsel temizlik malzemeleri sadece toprağı ve su kaynaklarını değil, teneffüs ettiğimiz havayı da tehdit ediyor. Sprey boyalar, fırın temizleyiciler, dezenfektanlar, mobilya parlatıcıları ve diğer tüm sprey ürünler, birkaç gün sonra soluyacağımız havanın bir parçası oluyor.

Sadece kentlerde yaşayanların değil, kırsal kesimde yaşayanların da atık su sistemlerine neler gönderdiklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Foseptik sistemler atık su sorununu çözmüyor; boyalar, çözücü, inceltici, ağartıcı kimyasallar, aseton, tuvalet temizleyiciler ve lavabo açıcılar ile diğerlerinde bulunan belirli kimyasal maddeler organik maddeleri parçalayan organizmaları zehirleyebiliyor. Oysa organik maddelerin parçalanması doğal döngünün işlemesi açısından zincirin olmazsa olmaz halkalarından birini oluşturuyor.

Zehirli olmayan doğal temizlik maddeleri ise foseptik sistemi, içme suyu ve sağlık konusunda büyük yararlar sağlıyor.

Peki, doğal temizlik maddelerini kullanmak için nereden başlamalı?

İşte size evinizde rahatlıkla uygulayabileceğiniz pratik öneriler…

 Temizlikte kullanabileceğiniz doğal ürünler

Çamaşır sodası: Sodyum karbonat adlı bir mineraldir. Çok az miktarda yakıcı olup katı ve sıvı yağlar, kir ve pek çok petrol ürününün etkin temizleyicisidir. Aynı zamanda su yumuşatıcı ve sabun köpürtücü özellikleri de bulunur. Yakıcı özelliği nedeniyle, uygularken lastik eldiven kullanmak doğru olur. Zararlı kimyasal dumanlara neden olmaz. Klorsüz olanı tercih edin.

Boraks: Su, oksijen, sodyum ve bordan meydana gelen, antiseptik, antifungal, antibiyotik, koku giderici ve dezenfektan özellikleri olan doğal kaynaklı bir mineraldir. Küflenmeyi önler. Boraks yutulursa zehirlidir. (Eczane ve aktarlarda bulunabilir.)

Sirke: Meyve ya da tahılların fermantasyonuyla elde edilen bir sıvıdır. Asitli içeriği mikropları öldürmesini, yağı parçalamasını ve mineral kalıntıları çözmesini sağlar.

Karbonat: Sodyum bikarbonat, hafif aşındırıcı bir temizlik sağlar, beyazlatıcı ve koku giderici özellikleri vardır.

Uçucu bitkisel yağlar: Bitki kokularının özleri birçok parfümün ana maddesidir. Piyasada, özellikle doğal ürün satan dükkanlarda çeşitleri bulunabilir. Bir iki damla turunçgil, elma, çilek, nane vb. yağı ile eklenecek koku ev yapımı temizleyicilere hoş bir özellik kazandırır.

Bitkisel yağ tabanlı sıvı sabunlar (arapsabunu vs.): Bu tür sabunlar hayvan yağı içeren ya da petrol tabanlı sabunlara tercih edilmelidirler.

Tarifleri uygularken, püskürtme amacıyla pompalı spreyler, silmek amacıyla yüzde 100 pamuklu bezler, sıkıştırılmış selüloz süngerler, doğal kıldan yapılmış fırçalar kullanılabilir.

Çok amaçlı temizleyiciler

Bu tür temizleyicilerin birçoğu amonyak ve klor içerir ve birlikte kullanıldıklarında ölümcül amonyumklorür gazını oluştururlar. Amonyak akciğerlerimiz için tehlike oluştururken, klorla karıştırıldığında kansere yol açan bileşikler oluşturabiliyor. Bunun yerine;

 İki tatlı kaşığı boraks* ve 1 tatlı kaşığı** bitkisel kaynaklı sıvı sabun veya yeterince arapsabununu, 1 lt. sıcak suya karıştırarak her yüzeyde; yarım bardak çamaşır sodasını bir kova suya katarak alüminyum, fiberglas ve cilalı zeminler hariç tüm yüzeylerde kullanabilirsiniz. Yağ lekelerini çıkarmak için, ilk karışıma bir çorba kaşığı sirke veya limon suyu ilave etmek yeterli olacaktır.

Ovarak temizleyenler

Ovarak temizleme için kullanılan tozların neredeyse tümü, beyazlatıcı ve leke çıkarıcı etkisi olan klorlu çamaşır suyu içerir. Toz halindeki klor suyla karıştığında, göz, burun, boğaz ve ciğerler için tahriş edici olabilen klor gazını oluşturur. Kloru asla amonyakla (tuvalet temizleyicisi ya da kullandığınız diğer temizlik malzemelerinin içinde bulunduğu gibi) karıştırmamalısınız, ortaya çıkacak gazlar öldürücü olabilir! Kullandığınız tozların içinde deterjan ile karışık olarak "hidratlı doğal magnezyum" da bulunabilir ve bunların kanserojen asbest ile kirlenmiş olma olasılığı vardır. Bunlar yerine;

* 1 bardak karbonat ve 2 kaşık boraksı karıştırıp bir serpme kavanozuna koyun. Bu karışım banyodaki her şeyi temizlemek için kullanılabilir. Temizlediğiniz yeri su ile durulayıp yumuşak bir bezle kurulayın.

* Eşit miktarlarda sirke ve su karışımı ile nemlendirilmiş süngere tuz veya karbonat serpip kullanabilirsiniz.

Dezenfektanlar

Dezenfekte edici temizlik maddeleri, solunursa tehlikeli olacak birtakım uçucu kimyasallar içerirler. Deri ve solunum sisteminin iç zarları yoluyla kolayca emilebilen kresol, bu kimyasalların en sık kullanılanlarından biridir. Kresol, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas ve dalakta hasara neden olabildiği gibi, merkezi sinir sistemini etkileyerek depresyon, sinirlilik ve hiperaktiviteye de yol açabilir. Dezenfektanlarda bulunabilecek diğer maddeler ise fenol, etanol, formaldehit, amonyak ve klordur. Bunlar yerine;

* 4 litre sıcak suya yarım bardak boraks karıştırarak dezenfekte etmek istediğiniz yüzeye uygulayın. Bu karışım, Temiz Su Vakfı tarafından Kaliforniya Hastanesi’nde bir yıl süreyle denenmiş ve tüm hijyenik gereklilikler sağlanmış. Bu karışıma, antiseptik özellikleri bulunan kekik, okaliptüs, biberiye, adaçayı (antimantari), lavanta bitkilerinin yapraklarını da katabilirsiniz. Bu bitki yağlarından herhangi birinden ya da teatree oil/hint defnesi yağından (antiseptik, antifungal) 2 tatlı kaşığı alıp 2 bardak suya kattıktan sonra pompalı bir spreyle uygulayabilirsiniz. Bu yolla evinizin hoş kokmasını sağlamış olursunuz. Ayrıca birçok yüzeydeki çatlak ve kuytu yerlere sodyumbikarbonat serpiştirip nemli bir süngerle de silebilirsiniz.

*Banyo yerlerini temizlemek için; 4 litre sıcak suya 1 çorba kaşığı karbonat, 1 tatlı kaşığı boraks, iki kaşık çamaşır sodası, yağ parçalayıcı özelliğinden dolayı yarım bardak sirke ve yeterince arapsabunu ekleyin. İyice karıştırıp yerlere fırçayla uygulayın. Temiz suyla ıslatılmış yumuşak bir bezle durulayın. Bu karışım tuvalet çevresini de kokudan arındırıp dezenfekte ederek temizler. Artanını tuvalete boşaltıp birkaç dakika bekletebilir ve fırçalayıp rezervuarı çekebilirsiniz.

* Mutfak yerlerini temizlemek için; yeterince arapsabunu ile yarım bardak sirkeyi 8 litre ılık suda karıştırın. Sabunu aktif hale getirmek için iyice karıştırın. Muşambalar için sirkeyi kullanmadan yukarıdaki tarifi uygulayabilirsiniz.

Fırın temizleyiciler

Fırın temizleyicilerde çeşitli zehirli maddeler bulunmakla birlikte en büyük tehlikeyi deriyi yakıp geçebilen asit ile gözler ve ciğerler için son derece tahriş edici olan amonyak oluşturur. Sprey tüplerindeki fırın temizleyicileri ise minik asit ve amonyak damlacıklarını kolayca solunabilecek, cilde ve gözlere temas edebilecek formda havaya dağıttıkları için tehlikelidir.

Bunlar yerine;

*1 bardak karbonat ile 4 kaşık çamaşır sodasını karıştırın. Fırının tabanına bolca su serpin, sonra da kiri toz halindeki karışımla kaplayın ve üzerine biraz daha su serpin. Gece boyunca öyle beklesin. Sabah, eski bir sünger ya da plastik sürtme teli ile kir ve yağları ovarak silin. Daha sonra süngere biraz arapsabunu koyup fırının kenarlarını, üstünü ve kapağının içini temizleyin, sabunundan iyice arındırmak için de ıslak bezle silin. Çok kötü lekeler metal sürtme teli kullanmanızı gerektirebilir.

* Mikrodalga fırın için; 1 fincan karbonatı su ile karıştırarak bir macun yapın. Fırının kapağını ve içini sünger üzerine koyduğunuz bu karışımla temizleyin. Sonra da iyice durulayın. (Fırın ılıkken döküntülerin üzerine tuz serpip 2 yemek kaşığı sodyum bikarbonat ve 1 bardak sıcak su ile bulamaç yapıp, bununla temizliğinizi yapabilirsiniz. Temizlikte metal olmayan sert, kalın kıllı bir fırça da faydalı olabilir.)

Bulaşık deterjanları

Piyasada satılan bulaşık deterjanlarının çoğunda yüksek düzeyde fosfat ve klor bulunur. Yanlışlıkla yutulursa çok önemli sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle bulaşıklarınızın çok iyi durulanması gerekir. Düşük düzeyde klor gazları tehlikesiz kabul edilse de bulaşık yıkama süreci boyunca, küçük miktarlarda dışarı verilen klorun etkisiyle oluşan solunum zorluğu, göz yanması, yorgunluk, baş ağrısı gibi semptomlara yol açabilir. Bunun yanında klor, kanalizasyon sistemine karıştığında organiklerle birleşerek son derece tehlikeli bir kimyasal madde olarak bilinen trihalometanı meydana getirir. Klor aynı zamanda kanalizasyon sistemindeki maddeleri parçalama fonksiyonu olan yararlı bakteri ve mikroorganizmaları da çabucak öldürür. Bulaşıklar için kullanılan deterjanların da ana maddeleri petrol kaynaklı ve bu sebeple bakterilerce ayrıştırılıp doğaya tekrar kazandırılamıyor, genellikle de çeşitli kimyasal katkı maddeleri, sentetik esanslar, kokular ve renklendiriliciler içeriyor.

Bunların yerine bulaşık makinasında eşit miktarlarda boraks ve çamaşır sodası kullanabilirsiniz. Ağır lekeler için soda miktarını artırınız.

* Parlatıcı haznesine biraz beyaz sirke (elma sirkesi) ekleyerek bulaşık makinesinin içini temiz tutabilirsiniz.

Elde bulaşık yıkarken;

* Formulünde klor olmayan fosfor ve fosfatsız sıvı deterjanları kullanın ya da bir kalıp saf sabunu tavaya rendeleyerek üzerini örtecek kadar su ekleyin ve hafif ateşte eriyinceye kadar pişirin. Uygun bir kaba döküp, sıvı deterjanları kullandığınız gibi kullanın.

*Sıvı sabun veya arapsabunlu suya sirke katarak, bulaşıkta kullanabilirsiniz.

* Yanmış tencere/tavalarınızı tuzlu veya içinde patetes kabukları olan suda bir gece beklettikten sonra, kaynatıp temizleyebilirsiniz.

* Yanmış çaydanlıklarınız için, 1 çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı tuz, yarım bardak sirke ve biraz suyu karıştırıp çaydanlığın içinde kaynatın.

Buzdolabı

* Kokuları çekmesi için hem buzdolabı hem de dondurucu bölümlerinde birer kutu karbonat bulundurun.

* Ayda bir kez buzdolabını durdurup tüm yiyecekleri dışarı çıkarın. 1 fincan karbonat ve yeterince arap sabununu, 4 lt sıcak suda karıştırın. Kutu ve tepsiler dahil tüm yüzeyleri bu karışımla temizleyip yarım bardak sirke karıştırılmış sıcak suyla durulayın.

Çamaşır deterjanları

Çamaşır ürünlerinin çoğu doğal ortamda ayrıştırılıp geri kazanılmayan malzemeler; fenol, amonyak, naftalin ve diğer zararlı kimyasal maddeleri içerirler.

* Mümkünse fosfat içermeyen deterjanları tercih edin veya toz sabun kullanın. Toz sabuna geçmeden önce çamaşırlarınızı bir kez sadece çamaşır sodası ile yıkayın. Bu yolla deterjan kalıntılarının sabun ile reaksiyona girip çamaşırlarınızı sarartma riskini ortadan kaldırmış olursunuz. Çamaşır sodasını sabunla beraber kullanırsanız çamaşırlarınızda hem parlaklık hem de ağartıcılara ödediğiniz paranın daha azını harcayarak beyazlık sağlarsınız.

* Fosfatsız deterjanları, koku gidermek, mikrop öldürmek ve beyazlatmak için 2 kaşık boraks ve 4 kaşık çamaşır sodası ekleyerek kullanabilirsiniz. Çalkalama aşaması için yarım bardak sirke ilave ederek hem renklerin canlı kalmasını, hem de havlularınızın yumuşamasını sağlayabilirsiniz. Yumuşatıcı gözüne yarım bardak sirke koyarak, deterjan kalıntılarını giderip suyu yumuşatmanız mümkün.

* Klorlu ağartıcılara alternatif olarak sıvı hidrojen peroksitten yapılmış beyazlatıcılar ya da toz halinde hidrojen peroksit kullanabilirsiniz.

Tuvalet ve su giderleri

* Yarım bardak karbonat ile yarım bardak sirkeyi tuvalete dökün. Fokurdama yaratan bu kimyasal reaksiyon sonunda tuvaletiniz kokulardan arınmış ve temizlenmiş olacaktır. Yine fırçaladıktan sonra üzerine bir kova kaynar su döküp sifonu çekin.

* 2 kaşık boraks, 1 fincan sirke ve 500 ml sıcak su ile hazırladığınız karışımı, tuvalet çevresi ve diğer yüzeylerdeki mikropları öldürmek için püskürterek kullanabilirsiniz.





Lavabo ve tuvalet açıcıların ana maddesi, cildi eritip geçebilecek özellikte aşındırıcı bir madde olan asittir. Yanlışlıkla yutulursa iç dokuları yakarak özafagus, mide ve bağırsak sistemine zarar verir.

Bunlar yerine;

* Öncelikle lavabo pompası ya da tesisatçı kılavuzu kullanın. Uygunsa lavabonun altını sökerek temizleyin. Mekanik çözümler daima kimyasal çözümlerden üstündür.

* Tıkanmış olan gidere, yarım bardak karbonat ve yarım bardak sirke döküp 15 dakika bekletin. Daha sonra sıcak su dolu bir çaydanlığı gidere boşaltın.

 Mobilyalar

Mobilya cilalarının, özellikle de aerosol olanların normal kullanımı sırasında çıkan gazların kazara solunması ya da yutulması ciddi bir tehlike oluşturur. Bu cilaların yapımında pek çok zehirli madde kullanılır. İnsan için kanser yapıcı olduğundan şüphelenilen fenol, cilaların çoğunda bulunur. Fenol deriye temas ederse, şişme, soyulma, yanmaya neden olup kurdeşen ya da sivilceler oluşturabilir. Dahili olarak çok az miktarda bile alınması dolaşım sisteminin çökmesine, çırpınma, soğuk ter, koma ve ölüme neden olur. Mobilya ve yer cilalarında sık sık karşılaşılan diğer kimyasallar ise nitrobenzen (çok zehirli), akrilonitril, amonyak, deterjanlar, yapay kokular, nafta ve damıtılmış petrol ürünleridir.

Bunlar yerine;

* Bir ölçü bitkisel yağa, bir ölçü limonsuyu veya sirke karıştırarak ince bir şerit halinde uygulayıp iyice ovalayabilirsiniz.

* Ahşap yüzeylerdeki su izlerini bir parça diş macunu ile ovalayarak silebilirsiniz. Cilasını yitirmiş yüzeylere yarım litre bitkisel yağa 1 yemek kaşığı limon yağı ilave edip uyguladığınızda parlaklığı yeniden kazanabilirsiniz.

Cam ve ayna temizleyiciler

Cam temizleyicilerin çoğu su, amonyak ve biraz da mavi boya karışımından başka bir şey değildir. Amonyak içeren cam temizleyicileri fazlasıyla tahriş edici gazlar yayar ve kazara göze püskürtülürse zararlı olabilir. Kimi cam temizleyicilerinde, camın üzerinde bir tabaka oluşturan ve camı su-sirke karışımıyla silmek istediğinizde renkli çizgiler oluşmasına neden olan parafin de bulunur. Böyle bir durum oluşmuşsa, kimyasal kullanmadan pencerelerinizi temizleyebilmek için mumlu tabakayı çıkarmak amacıyla alkolle biraz ovmanız gerekecektir.

Bunlar yerine;

* 2 ml bitkisel kaynaklı sıvı sabun veya yeterince arap sabunu, büyükçe bir fincan sirke ve 500 ml sıcak suyu karıştırıp püskürtücülü bir şişeye doldurun. Temizlemek ve cilalamak için yüzde 100 pamuklu bir bez kullanın.

* Camlarınızı önce alkolle sonra da eşit miktarlarda katılmış sirke veya limonsuyu ve su karışımı ile temizleyin. 2 çorba kaşığı çamaşır sodası veya boraks ve 3 bardak su; 2 çorba kaşığı mısır nişastası, yarım bardak sirke ve 4 litre ılık su karışımları da işinizi görecektir. Pencerelerinize yukarıdaki karışımları püskürtüp doğal keten bir havlu, temiz, nemli güderi bez veya kauçuk cam sileceği ile temizleyebilirsiniz. Gazete kağıdı da bu amaçla sıklıkla kullanılmaktadır ancak, nemlendiklerinde kimyasal duman verirler.



Duvarlar

* 2 kaşık mısır nişastası ile yarım bardak sirkeyi 4 litre suda karıştırın. Süngerle uygulayıp yumuşak bir bezle kurulayın.

* 4 litre sıcak suya 2 kaşık boraks karıştırın. Süngerle uygulayıp yumuşak bir bezle kurulayın.



Dolaplar

* Formika dolap ya da tezgah üstlerini temizlemek için 2 ml bitkisel kaynaklı sıvı sabun veya yeterince arap sabunu, büyük bir fincan sirke ve 2 ml zeytinyağını, 125 ml ılık suya katıp karıştırın. Dolaplara püskürtüp süngerle temizliğinizi yapın ve ıslak bezle iyice durulayın.

 Halılar ve kilimler

Halı ve döşemelik kumaşların temizliği için hazırlanmış şampuvanların birçoğunun aktif maddesi, genellikle leke çıkarıcı olarak kullanılan bir çözücü olan perkloretilen'dir. Bu madde kanserojen olarak bilinir ve hemen görülebilen etkileri sersemleme, baş dönmesi, uyku hali, mide bulantısı, titreme, iştah ve oryantasyon kaybı olabilir. Uzun dönemli maruz kalma sonucu karaciğer ya da merkezi sinir sistemi zarar görebilir. Halı şampuvanlarında, yine insanlar için kanserojen etkilerinden şüphelenilen naftalin, etanol, amonyak ve deterjanlar bulunabilir. Halı ve kilimler çoğunlukla naylon, lateks, polyester, poliüreten, pvc/vinil klorid, akrelik gibi plastik malzemelerden yapılır. Plastik malzemeler doğal malzemelere göre çok daha fazla toz çeker ve tutar. Doğal malzemelerden oluşan bir duvardan duvara halınız varsa bile büyük olasılıkla zeminde poliüreten kullanılmıştır. Mümkünse sentetik malzemelerden ve duvardan duvara halılardan kaçınılmalıdır.

* Halılarınıza mısır nişastası veya sodyumbikorbonat serpip (ortalama büyüklükte bir odayı kaplayan halı için bardak) 30 dakika bekledikten sonra elektrik süpürgesi ile süpürün.

* Yeteri kadar arapsabununu sıcak suda köpürtüp uygun bir bezle sildikten sonra sirkeli su ile nemlendirdiğiniz bir bezle halının tüylerini yattığı yönde, zorlamadan silin.

Halı lekeleri

Çamur: Çamurun bulunduğu yeri tuzla ovun, bir saat kadar bekletin ve elektrik süpürgesiyle temizleyin.

Kahve: Sıvı soda ile lekeyi silin, süngerle temizleyin.

Kırmızı şarap: Kurumadan lekeyi tuzla kaplayın, kuruyunca elektrik süpürgesiyle temizleyin.

Meyve suları: Lekeye az miktarda kaynar su dökün ve süngerle silin.

Küf temizleyiciler

Küf temizleyicilerde; deriyle teması ve solunması durumunda zararlı, yutulması durumunda ise ölümcül bile olabilecek fenol, kerosen, pentaklorofenol gibi kimyasallar ve pestisitler (zirai ilaç) bulunur. Bu ürünlerde göz, boğaz, deri ve ciğerler için tahriş edici olan ve insanlarda kanser yapıcı etkilerinden şüphelenilen formaldehit de bulunabilir. Bunlar yerine;

* Yarım çay kaşığı çamaşır sodası, yarım çay kaşığı boraks, 2 ml bitkisel kaynaklı sıvı sabun veya yeterince arapsabunu ve büyükçe bir fincan sirkeyi, yarım litre çok sıcak suda karıştırın. Püskürtücülü bir şişeye koyup duş çevresindeki duvarlar ve duşakabinlerdeki kir, sabun köpüğü lekeleri ve mineral kalıntılarını temizlemek için kullanın. Daha sonra sirkeli su ile durulayıp yumuşak bir bez ile cilalayabilirsiniz.

* Plastik duş perdelerini eldivenle, ılık suda 2 kahve fincanı boraksla yıkayın. Asarak güneşte kurutun.

Koku Gidericiler

Oda deodorantlarının çoğu hiçbir şekilde havadaki kötü kokuları yok etmez. Bazıları rahatsız edici kokuları, hoş kokularla örtmeye çalışır, bazıları da burun yollarını yağlı bir tabakayla kaplayıp koku alma duyumuzu engelleyen bir kimyasal yayar. Oda deodoratlarında bulunan kimyasal maddelerden bazıları naftalin, fenol, kresol, etanol, ksilen ve formaldehit'tir.

Bunlar yerine;

* Püskürtücülü bir şişede 500 ml sıcak su içine, yarım çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı limon suyu ve 2-3 damla arzu ettiğiniz bir bitkisel yağı ekleyerek karıştırın. Havayı tazelemek için ve kötü kokuları gidermek istediğiniz yerlerde havaya püskürterek kullanın.

* Bir kaşık sirke, karbonat, uçucu yağlar, doğal malzemelerden yapılmış tütsüler ya da potpuri (kokulu bitkiler, hoş kokulu kuru çiçek ve baharatlardan hazırlanmış karışımlar) hoş olmayan kokuları emer.

* Birçok bitki havadaki kirliliği emerek etkisiz hale getirir. Ne kadar çok bitki bulunursa etkileri o kadar artar. En etkili bitkiler arasında sarısabır, İngiliz sarmaşığı, incir ağacı, kasımpatı ve kurdele çiçeğini sayabiliriz.

Vücut temizliği

Vücut temizliğinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta toz ve kirle kapanan gözeneklerin açılarak oksijen almasını sağlamaktır. Her gün sabunla yıkanmak vücut yağlarını alıp cildi kurulaştırabilir. Ayrıca çok sık ve fazla sürülen kremler de gözenekleri kapatarak oksijen alımını engeller, bu da cilt sağlığı için sakıncalıdır.

Her gün ılık suyla ve lifli bir bezle hafifçe yapılacak bir temizlik cildin nefes alması için yeterlidir. Ayrıca gerek olduça ponza taşı da topuk ve nasırlar için kullanılabilir. Saç bakımı için daha çok bitkisel özlü doğal şampuvanlar kullanmayı tercih edin. Sık sık şampuvan değiştirmek de saçı yıpratır.

Saç bakımı

* 2 yumurta sarısını sıcak suyla iyice çırpın, saçınıza masaj yaparak yedirin, 10 dakika bekledikten sonra durulayın.

* Alman papatyasını kaynatın, süzün. Yumurta akını çırpıp bununla karıştırın. Saçlarınıza iyice yedirip biraz bekledikten sonra durulayın.

* Saçlarınızın parlaması için bir demet maydanozu 20 dakika kaynatın. Suyunu durulama suyu olarak sullanın. Ayrıca 1 avuç ısırgan otunu 2 bardak suda kaynatıp durulama suyu olarak kullanmanız da saçlarınızda parlaklık sağlayacaktır.



* Boraks kolay çözünmeyen bir madde olduğu için, ağırlığınca 22 kat su içinde veya ağırlığınca yarısı kadar kaynar suda çözmek gerekir.

** Tüm kaşık ölçülerinde çorba kaşığı baz alınmıştır.